Kendi Rızamız ile Ne Günlere Geldik
Kendimi çokta yaşlı hissetmemek ve çokta yaşlı olmamakla beraber, Orta yaş denebilecek yaşlara yaklaştım. Güzel bir çocukluğumuz geçti... Arkadaşlığın sevgi ve saygının daha çok olduğu, çok ve bol olmasına rağmen daha kıymetli olduğu bir dönemde büyüdük.
Küçük bir mahallede geçen çocukluğumuzda bugün gördüğümüz korkuların hiçbirini yaşamadık. Kızlı erkekli beraber oynar güler gezer, gece gündüz çocukluğumuzun tadını çıkarırdık. Plastik arabalara tel takıp, tüf tüf atıp, tornet yapıp zaman geçirirdik. Şimdiye bakınca ne kadar ilkel oyuncaklarla oynardık. Bazıları Almanya'dan gelir bazılarını biz kendimiz yapardık.
Ailelerimizin bile en büyük korkusu terliyken su içmemiz, ağaçtan düşüp kolumuzu kırmak olurdu.
Benim çocukluğumda, hiç bir arkadaşım sebepsiz kaybolmadı. Kaybolan arkadaşlarımızı elinde bir gazoz bir şeker ailesine teslim eden esnaflarımız vardı.
Organ mafyası yoktu, Mahalle kültürlerinde uyuşturucu tehlikesi yoktu. Sigara içme yaşımıza geldiğimizde bile gizli saklı içerdik mahalle büyüklerimizden. İnsanlar kolu komşusuna mahallenin kızına çoluğuna çocuğuna sahip çıkardı. öyleki bir mahallede yaşayan çocuklar evi gibi sahiplenir orayı mahalle maçları mahalle savaşları yapılırdı. Hoş şimdilerde bu zihniyeti güdenler geri kafalı adlediliyor, hemde kim tarafından basında köşelerinde kaçırılan çocuklardan, ailelerinin dramından nemalanarak ekmek yiyen sözde aydınlar tarafından.
Ve çocuklara tecavüz edilmezdi.
Zaman ilerleri her geçen gün çağdaş olduk. Acaba olmasamıydık. Bu çağdaş oyuncaklar çıktı çocuklar evlere kapandı, 24 saat korumalı siteler tecrit alanları yaratıp dışarısını güvensizlesştirdi. Tıp ve Organ Nakli bu kadar ilerlediği halde Organ Bağışı yapmadığımız için Organ Mafyaları iyice çoğaldı. Yada bunların hepsine geri kafalılık olmasın diye kol kanat germekten, komşumuz için üzülmekten vazgeçtik ondan mı böyle oldu ?? Mahalle olmak bir kültürdü ve bunu çağdaşlık adı altında yitirdik mi?
Bu günlerde basında sosyal paylaşım ve her platformda NÇ 13 yaşında bir çocuğa tecavüz tartışılıyor. Adalet sistemi tartışılıyor. Gerçekten korku veren bir şekilde takip ediyorum haberleri.
Evimde gelecek bırakmak istediğim bir kızım var, ve bir kız babası olarak gördüklerim duyduklarım korkunç.
İstanbul'un göbeğinde bir kızın kafası kesiliyor,
bir yetkiliden açıklama geliyor : " O saatte kızın sokakta işi ne "
Ankara'da yılbaşı gecesi gencecik çocuklar ölüyor
bir yetkiliden açıklama geliyor : " Çıplaklardı"
13 Yaşında bir çocuğa 26 kişi tecavüz ediyor... yargı ve yüksek yargıdan karar : Kendi Rızası Vardır.
Asıl merak ettiğim şudur : Kendi Rızası ile 13 yaşında bir çocukla beraber olmak nasıl bir zihniyettir. Bu kişiler tecavüz ile suçlanmasalar bile akli dengesizlikten tımarhaneye kapatılmalıdır.
Diyelim ki o kadar bozuk bir yargı sistemimiz var ki... sistem bu karara götürdü bizi zoraki, ben hakim olsam bu kararı vermemek için istifa ederim. hangi adalet dağıtıcı böyle bir kararı verebilir..
Bu olaylar belki binlercelerden basına yansıyanları... Bir insan olarak utanıyorum.
Çağdaş olduk, teknoloji geldi.. birşey kazandık birşey kaybettik
İNSANLIĞIMIZI...
Kendi Rızamız ile....
Umarım biz ve bizim gibi aydın ve ileri düşünen insanların çocukları bu kokuşmuşluğu değiştirir. Bizler bu bilinçle yetiştirildik... ve çok isterim ki seneler sonra kızım bu yazıyı okuyup " BABA SİZLERİN BOK ETTİĞİ BİZLER TEMİZLEMİŞİZ " diyip gülüp geçmesi. Onlar bizim geleceğimiz ise geleceğimizde onlar kadar güzel olacaktır.
Küçük bir mahallede geçen çocukluğumuzda bugün gördüğümüz korkuların hiçbirini yaşamadık. Kızlı erkekli beraber oynar güler gezer, gece gündüz çocukluğumuzun tadını çıkarırdık. Plastik arabalara tel takıp, tüf tüf atıp, tornet yapıp zaman geçirirdik. Şimdiye bakınca ne kadar ilkel oyuncaklarla oynardık. Bazıları Almanya'dan gelir bazılarını biz kendimiz yapardık.
Ailelerimizin bile en büyük korkusu terliyken su içmemiz, ağaçtan düşüp kolumuzu kırmak olurdu.
Benim çocukluğumda, hiç bir arkadaşım sebepsiz kaybolmadı. Kaybolan arkadaşlarımızı elinde bir gazoz bir şeker ailesine teslim eden esnaflarımız vardı.
Organ mafyası yoktu, Mahalle kültürlerinde uyuşturucu tehlikesi yoktu. Sigara içme yaşımıza geldiğimizde bile gizli saklı içerdik mahalle büyüklerimizden. İnsanlar kolu komşusuna mahallenin kızına çoluğuna çocuğuna sahip çıkardı. öyleki bir mahallede yaşayan çocuklar evi gibi sahiplenir orayı mahalle maçları mahalle savaşları yapılırdı. Hoş şimdilerde bu zihniyeti güdenler geri kafalı adlediliyor, hemde kim tarafından basında köşelerinde kaçırılan çocuklardan, ailelerinin dramından nemalanarak ekmek yiyen sözde aydınlar tarafından.
Ve çocuklara tecavüz edilmezdi.
Zaman ilerleri her geçen gün çağdaş olduk. Acaba olmasamıydık. Bu çağdaş oyuncaklar çıktı çocuklar evlere kapandı, 24 saat korumalı siteler tecrit alanları yaratıp dışarısını güvensizlesştirdi. Tıp ve Organ Nakli bu kadar ilerlediği halde Organ Bağışı yapmadığımız için Organ Mafyaları iyice çoğaldı. Yada bunların hepsine geri kafalılık olmasın diye kol kanat germekten, komşumuz için üzülmekten vazgeçtik ondan mı böyle oldu ?? Mahalle olmak bir kültürdü ve bunu çağdaşlık adı altında yitirdik mi?
Bu günlerde basında sosyal paylaşım ve her platformda NÇ 13 yaşında bir çocuğa tecavüz tartışılıyor. Adalet sistemi tartışılıyor. Gerçekten korku veren bir şekilde takip ediyorum haberleri.
Evimde gelecek bırakmak istediğim bir kızım var, ve bir kız babası olarak gördüklerim duyduklarım korkunç.
İstanbul'un göbeğinde bir kızın kafası kesiliyor,
bir yetkiliden açıklama geliyor : " O saatte kızın sokakta işi ne "
Ankara'da yılbaşı gecesi gencecik çocuklar ölüyor
bir yetkiliden açıklama geliyor : " Çıplaklardı"
13 Yaşında bir çocuğa 26 kişi tecavüz ediyor... yargı ve yüksek yargıdan karar : Kendi Rızası Vardır.
Asıl merak ettiğim şudur : Kendi Rızası ile 13 yaşında bir çocukla beraber olmak nasıl bir zihniyettir. Bu kişiler tecavüz ile suçlanmasalar bile akli dengesizlikten tımarhaneye kapatılmalıdır.
Diyelim ki o kadar bozuk bir yargı sistemimiz var ki... sistem bu karara götürdü bizi zoraki, ben hakim olsam bu kararı vermemek için istifa ederim. hangi adalet dağıtıcı böyle bir kararı verebilir..
Bu olaylar belki binlercelerden basına yansıyanları... Bir insan olarak utanıyorum.
Çağdaş olduk, teknoloji geldi.. birşey kazandık birşey kaybettik
İNSANLIĞIMIZI...
Kendi Rızamız ile....
Umarım biz ve bizim gibi aydın ve ileri düşünen insanların çocukları bu kokuşmuşluğu değiştirir. Bizler bu bilinçle yetiştirildik... ve çok isterim ki seneler sonra kızım bu yazıyı okuyup " BABA SİZLERİN BOK ETTİĞİ BİZLER TEMİZLEMİŞİZ " diyip gülüp geçmesi. Onlar bizim geleceğimiz ise geleceğimizde onlar kadar güzel olacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder