Kaç Yaşındasın ? İTİ - Daha Önce Kaçtı ? BİYY

Zaman böyle işte, üstüne ekleyerek gidiyor. Geçirdiğin her zaman ALTIN degerinde, hele ki kaliteli zaman geçirme imkanın varsa..

24 EYLÜL 2010 akşamı, eşimle uzanmış yatağa bir gün sonrayı düşünüyoruz, Aslında düşünce değil bu heyecandan uyuyamamaktı... Son kez elim eşimin karnında, bizim yumurtanın son çıtırdamalarını hissediyorum keyif içinde ve 25 EYLÜL 2010 karı koca yeniden doğduk...

25 EYLÜL 2011 öğlen saatlerine geliyoruz, hemşire odaya giriyor artık serumunuzu çıkarabiliriz diyor. İlk yaşgünümüz içinin güzel hediye oluyor bize bu. Serum çıkıyor, günlerdir yorgun ve bitap düşmüş bir halde bir arkadaşımızı ziyarete gidiyoruz... Minik kızıma kardeş gelmiş... Hani kendimize ufak bir eğlence peşindeyiz ilk yaşgünümüzde. Odamıza bir nese geldi, asıl hediyemiz sizi evinize gönderebiliriz cümlesiyle çıktı paketinden... 3 gün önce sizi hastaneye yatırmalıyız cümlesiyle yanan canım, buz gibi bir damla su düştü... Işık hızıyla kaçıyoruz hastaneden... Kocaman 1 yazan sönmüş mum üstündeki kremaları dahi yalıyoruz....

Yürümeye başlıyoruz, işten geldiğimde kapıdan BABBA diye bağırıyor, bende BABAM diye ona bağırıyorum taa sokak kapısından. Belkide tüm apartman uyuz oluyor ama biz çok eğleniyoruz. Akşamları artık boğuşuyoruz... Zaman zaman benimle işbirliği yapıyor Anneye tuzak kuruyoruz :). Mesela herkes öğrendi Anne DIR DIR yapıyor. Karikatür yapıyoruz hiçdurmazlar diye. Benimle o kadar güzel çocuk oluyor ki.
Bebek seviyoruz, duygularını ifade ediyor... Gece ağladığında anne gelsin istiyor.. Beraber banyoya girelim istiyor, köpükten sakal yapmak için... Annesi uyutsun ama saçlarını babası toplasın ve böyle böyle bir bakıyorum zaman gelmiş

24 EYLÜL 2012 nasılda hızlı yuvarlanmış zaman denen tekerlek kaşar... Karşımda kıvırcık bir böcek... Kaç Yaşındasın dediğinde itii diye uzata uzata söylerken, anca işaret ediyor parmağıyla, bu zaten insana yeterince keyif verirken, daha önce BİYY olduğunuzda biliyor.. 25 EYLÜL 2012 sabah erkenden uyandım, işe gideceğim hazırlandım ve traş oldum.  Prensesimin odasına girdim... Durgun suda hareketsiz tüm güzelliği ile duran Nilüfer çiçekleri gibi uyuyordu..
Yanaklarını okşadım, iyiki doğdun dedim, sağlıkla huzurlarda su gibi ömrün olsun dedim.. Bir öpücük kondurdum yanaklarına...

Bunca şey yaşanan koca iki senede aslında görüyorsunuz ki zaman herşeyi üstüne ekleyerek birikiyor hayatta, mucizeleriyle , üzüntüleriyle, huzurla, mutluluklarıyla ve daha bir çok duygusuyla... Sanki hatıra kumbarası tüm bu yaşadıklarımız... Hergün artan bir birikim, hayattan ne arttırırsan da O. Bugüne kadar biriktirdiğimiz sevgi, harcamak değil yaşamak için...

Bunu bizimle yaşayan herkese teşekkür ederim...