bir fincan, bir ömür

Türk kahvesi benim hayatımda çok farklı bir yere sahiptir. Küçüklüğümden beri evde tüketilip kullanılmasından öte çok simgesel bir anlamı vardır benim için.

Bir ailenin sıcaklığını, keyfini ve beraberliği anlatır bana. Ailecek yenen güzel bir akşam yemeği sonrasında, mutlu bir anınızda can dostunuzla köpüteceğiniz bir muhabbette, canımız sıkkınken dökülüp gidecek acılar için, sebebi ziyaretimiz hayırlı bir iş içinken.

Bu yüzdendir  ” bir fincan acı kahvenin kırk yıl hatıtı vardır” sözünü çok sevmem.
Bir hafta kadardır, kahvemizi büyük kızım Lara yapmak için çok hevesleniyor. Çay değil, yemek değil, o bu değil kahve.
Ve bugün ilk kez tüm kahvemi onun elinden içtim.

Kendisi hazırladı, pişirdi ve getirdi. Çok farklı hissettim. Onun da bunu hissettiğini düşünebiliyorum.
Bu güzel duyguyu sağlıkla beraberce yaşama şansımız olduğu için şükrediyorum.

Kimileri bu düşüncemi çok cinsiyetçi bulsa da, aslında benim için arkasında yatan anlam bir kadının bir erkeğe kahve pişirmesinin çok ötesinde.

Yorumlar

Popüler Yayınlar