#eşitlikiçin


IMG_1698 
2010 senesinde kurduğumuz Babalar ve Kızları, geçtiğimiz seneler içerisinde yavaş denebilecek, fakat sağlam adımlarıyla yürüdüğü yolda hedeflediği meyveleri toplamaya başladı.

Birleşmiş Milletler Gelişim Programı Türkiye’nin (UNDP Turkiye) 11.Mart.2016 tarihinde Ankara Üniversitesinde #eşitlikiçin konuş etkinliğine konuşmacı olarak davet edildik. Konuşmacılar arasında hepimizin yakından tanıdığı Türkiye’nin ilk Kadın FİFA kokartlı hakemi Doç. Dr. Lale Orta (@LaleOrta) ,  Kadın balıkçılarla çalışan akademisyen Dr. Huriye Göncüoğlu (@huriyegoncuoglu) ve ünlü oyuncu aynı zamanda ihtiyacharitası.org kurucusu Mert Fırat (@mert__firat) vardı.
Ben ve tüm organizasyonun şansına ilk konuşmacı Lale Hanım bana güzel bir ortam hazırladı ve bıraktı ki ben bayılmadan konuşmayı bitirdim.
Herşeyden önce karım ve kızlarım önünde, neler için yola çıkıp neleri gerçekleştirdiğimizi anlatmak çok özeldi. Bir hayli de heyecan verici. Bu konuşma metninde heyecana bağlı değişimler yaşadık :)
Genel hatlarıyla %90’da demek istediğimizi anlattık. Yakında videolarını paylaşacağım, ondan önce neler konuştuk, bu metni sizlerle paylaşmak istedim.
.
.
IMG_1721benim hikayem böyle başlıyor… 70’li senelerin Ankara’sında tek başına beni büyütmeye başlıyor annem
bugün sizlerle beni sizlerle bu konuşmada bir araya getirecek dünya görüşünde yetiştirdiği için o Kadın ANNEM’e teşekkür ederim.
Hayatta, tek başına mücadele eden bir kadının oğlu olarak bir hayatı paylaştığınızda işte o zaman sizde bu eşitsizliği bir erkek dahi olsanız yaşıyorsunuz. Ve herşey çok daha kolay anlaşılır oluyor.
Bugün eşitlik için sohbet edeceğiz, peki nedir eşitlik, nedir bizim eşitlikten beklediğimiz? Böyle bakınca o kadar çok tanım çıkıyor ki karşımıza nasıl geniş bir kavram.
Peki konuyu biraz daraltalım “Cinsiyet Eşitliğine” gelelim. Yine bir hayli tanım, özlü söz çıkıyor karşımıza. Fakat benim için birtanesi aradan sıyrılıyor.
Eşitliğin, tabiatın bir kanunu olduğu doğru değildir. Çünkü tabiat, eşitliğin ne olduğunu bilmez.
Onun en yüce kanunu, bağımsızlıktır.
Vauvenergues
İşte aslında benim bir baba olarak çocuklarımın geleceği için istediğim tamda bu!
IMG_1719IMG_1718Bağımsızlık.
Hayatın tüm platformlarında birine yada bir şeye bağlı olmamak. Bağımsız olmak, kendi hayatları içinde yaşadıkları karşısında çizecekleri yolda, seçimlerinde ve kararlarında bağımsız olmak.
Herşeyden önce toplumun en küçük birimi aile içerisinde.
İşte bir baba olarak, kızınız için bunu diliyorsanız yapılacaklar listeniz bir hayli uzuyor.

Ben ilk önce Babalar ve Kızları adında bir blog kurdum. Doğum öncesi anılardan başlayarak yazmaya başladım. Bir baba için belki en iyi yöntem, doğum ve doğum sonrasına adaptasyon için. Çünkü biz erkekler için inanın o kadar zor bir süreç ki bu. Aslında toplumda çok platformda yaşanan cinsiyet eşitsizliğinin bir başka türü. Anlayın biz neler çekiyoruz diyenleri hissediyorum, gerçekten anladım ve hissediyorum.
IMG_1717 Hemen hızlıca gözünüzün önünde canlandırın. Eşiniz bir heyecan yada bir senaryo kurgusu içerisinde size karşısına almış, iyi ihtimalle planlanmış daha şok edici bir durum için plansız bir gebeliği olduğunu sizinle paylaşıyor. Siz o şok ve şaşkınlık anında birşey anlamıyorsunuz ama bilin ki haberin üstünden en az 1 hafta geçmiş. Doktora gidiyorsunuz siz hala yarı şok halinde bir çok şeyi yerli yerine oturtmak isterken eşiniz ve doktor arasında geçen “evet XXX hanım konuştuğumuz gibi şöyle yaparız böyle yaparız” tarzında bir konuşma sizi olayın ne kadar gerisinden başladığınızı gösteriyor. Ve aslında maraton bu noktada başlıyor
Belirli ve sınırlı bir zamanınız var, hazırlanmak ve öğrenilecek çok fazla şey var… hemen ne yapalım ne edelim derken, anneler teyzeler yengeler eşime tüm deneyimler üstüne hızlandırılmış kursa başladı. Ben bir başıma bir yandan olaya dahil olmanın çabası bir yandan öğrenmenin doğru bilgiye ulaşmanın çabası içinde bir süreç başladı….
Bu gerçekten zor bir süreç, babaların duygularını ifade edemediği ve etmediği bir toplumda, annelerinde büyük oranda babaları yaşananlar dışında tutması…
IMG_1714Destek bulamamak zor; Bir seferinde, Baba ve Çocuk ilişkileri üstüne bilgilere ulaşmak için arama motoruna “Baba – Çocuk ilişkileri” gibi arama yaptığımda aşağıda çıkan bir kaç yetersiz kaynak gösterilirken hemen başlıkta
“şu sorguyu mu aramak istiyorsunuz? : Anne Çocuk”
Biz beklediğimiz desteği google’dan alamadık….
Neyse Babalar ve Kızları blogumuzu kurduk, yazıyorum araştırıyorum tek önceliğim eşim, hamileliği ve bebek şeklinde süreç ilerliyor, herkesin merak ettiği çocuğun cinsiyeti ne zamanlarına geldik.
IMG_1713Biz karı koca olarak “kız” istiyoruz heyecanla kız olup olmadığını öğrenmek için gidip gelirken sonunda bizi ve çevremizi tüm meraklarından kurtaracak cevabı aldık. “KIZ”
Neyse biz mutluyuz “KIZ” olacağı için, kontrollere gidip geliyoruz yanıma yaşlıca bir teyze oturdu oradan buradan derken, bebeğin cinsiyetini sordu “KIZ” dedim.
Zavallıymışım gibi bana baktı, “OLSUN” dedi. İlk çocuk mu dedi üstüne EVET dediğimde bir şansımız daha olabileceği için çok sevindi ve rahatladı “E iyi o zaman” dedi.
Bir baba olarak altını çizerek şunu söyleyebilirim, işte cinsiyet eşitsizliğinin düğümlendiği nokta.
IMG_1712İşte o “OLSUN” sözünde gizli yarınlar için ne kadar bağımsız kızlar yetiştirmemiz gerektiği.
Zaman geçti yazılar çoğaldı, araştırmalar çoğaldı ve ben artık bir Baba’nın yaşadığı eşitsizliği kırıp yaşananlara fazlasıyla dahil oldum. Kızımız Lara’nın doğumu ve takip eden süreçte diyebilirim ki dahil olmaktan öte kontrol ve koordinasyonu ben ele almıştım. Burada yeni doğmuş bir kız bebeği tamamıyle babaya emanet etme güvenini gösteren karıma teşekkür etmem gerek.
Dediğim gibi temizliğinden banyosuna doktor kontrolüne hemen herşeyiyle ben ilgileniyordum Lara’nın. Tek rakibim anne memesiydi, onada Ergonomik Baba Göbeği dediğimiz üzerinde rahatça uyuyabileceği bir göbek temin ederek alternatif sundum.
IMG_1795Şimdi bütün bunları bir erkek nasıl yapsın, çalışmıyor mu bu adam, rahatı yerindedir yapıyordur olurmu canım demeyin. Öncelikle Aile olarak aldığımız kararlarla attic adımlarımızı, kariyerlerimizi çalışma saatlerimizi bu doğrultuda şekillendirdik. Karım çocuklarına kendisi bakmayı tercih ederken, bende iki katı gelir edebileceğim bir iş değişimi yapamayacağımı bilerek gelirimizin düşüşüne göre adapte ettik hayatımızı. Aile tek başına yükünü taşıyamayacağınız bir sorumluluk ve bu sorumlulukta her birimiz hepimiz için emek verdik. Bu mantıkla yola çıktığımızda her baba bir bebeği yıkayabilir. Bunu yapmak için Anne yada kadın olmaya gerek yok.
IMG_1788 Öncelikle şunada kendimizi hazırlamalıyız Anne-Baba kavramları da zaman içerisinde cinsiyet kimliklerinden sıyrılacaktır. Hemen kısa bir örnek vereyim sizlere.
Yapılan bir çalışma göstermiş ki, bebeklerin birincil bakımları ne kadar baba tarafından yapılırsa, baba beyni anneden daha anneci oluyor.
Yeni çalışma göstermiş ki; yeni doğan bebekleriyle bakımı için daha çok vakit geçiren babalar, bebeklerinin güvenlikleri için daha endişeli ve kaygılı oluyorlar. Kısacası bebeğin iyiliğini en iyi bilen anneler olmuyor sadece :)
Bulgular gösteriyor ki beyinde adanmış ebeyenlik için doğal bir network var ve bu network ebeveynin rollerine göre yanıt vermekte. Yani anne babalığı beyinde ebeveynlik için sorumlu ağ, cinsiyete göre değil çocuk bakımında aldıkları rollere göre tepkimekte.
Yapılan çalışma aslında şunu göstermiştir. Annelik ve babalık dediğimiz tanımlamaların bize IMG_1786doğal olarak verdiği haklar var, bu doğal oluşumlar içerisinde bir parçayız, fakat Ebeveynlik dediğimizde hepimizin doğal rolleri kadar geliştirebileceği ve geliştirmesi gereken potansiyelleri var. Biz babalar olarak bir anne yerine geçmemiz yada bir anneden iyi olmamız değildir gösterilen yada düşünülen.

Ama her birimiz görmeliyiz ki, bir baba bir anne kadar titiz ve bakıcı olabilir, nasıl bir anne bir baba kadar koruyucu oluyorsa.
Zaman ilerliyor, ben deneyimlerimi yazıyorum paylaşıyorum Babalar ve Kızları ben olmaktan çıkıp biz olmaya başlıyor.  Tebrik edenler, bunu nasıl yapıyorsun diyenler, yazdıklarıma ve hissettiklerimi ifade ettiğime şaşıranlar, ağlayanlar, gurur duyanlar, derken çok çeşitli geri bildirimler alıyorum. Aslında bu geri bildirimler nelerimiz eksik onlarıda gösteriyor bizlere.
Bir arkadaşım yüzüme baktı Abi sen neler yazıyorsun dedi, Ne oldu beğenmedin mi dedim? Beğendim beğenmesine de Feminist mi oldun olm sen dedi bana.

Neydi bu feminizm? basitçe Feminizmi genel olarak kadın-erkek ayrımcılığına karşı çıkarak, cinsiyetler arasında ekonomik, siyasal ve toplumsal eşitliği savunan görüş olarak tanımlayabiliriz.
Temel amacı kadın özgürlüğü ve kadının toplumdaki yeri konusunda gerçek bir eşitlik durumunun sağlanmasıdır.
AAA hakikaten öyle yazdıklarım kızlarım için istediklerim Feminist düşünceyi destekliyor. İlginç geldi bana, biraz daha derin araştırayım istedim ve karşıma şu cümle çıktı.
“Harika babalara sahip kızların feminist olması muhtemel” diyor feministing.com kurucusu Jessica Valenti
Bir baba olarak bu cümleden yola çıktığımda, biraz düşünmek istedim. Kızımın ülkemizde “erkek düşmanı” olarak bilinen bir düşünce tarzına yakın olmasını ister miyim?
Fakat bundan önce cevabını vermem gereken soru şu herhalde
“Harika baba nedir?”
Çocuğumun elimizdeki imkanlar dahilinde temel bakım ve ihtiyaçlarını karşılıyorum.
Kendi hayatı içerisinde yaş gözetmeksizin saygı gösteriyorum, gösterilmesini sağlıyorum.
Sosyal hayatta, diğer çocuklarla eşit haklar sunuyor ve sunulmasını sağlıyorum.
Yaş gözetmeksizin kendisine bir kadın gibi davranıyorum.
Seçimlerine saygı duyuyor, seçme hakkı olan bir hayat sunuyorum.
Bir baba olarak kendisine özel zaman harcıyorum.
Yeteneklerine saygı duyar ve onları geliştirmesi için desteklerim.
Başarıları için takdir eder, başarısızlıkları için gelişim yolu ararız.
Kardeşini sevdiğimde kıskanır ve anlamsızca saldırgan olur dengeleriz,
Hep iyi olmaz
Bazı bazı annesiyle kavga ettiğinde onu kayırırım
Ara sıra biz de kavga ediyoruz,
Küstüğümüz zamanlar da oluyor… birbirimizden özür dileyebilmek için.
Kısacası bir hayatı paylaşırız.
İnsanın kendine harika demesi kolaydır, bunları yapıyor olmakta gerçekten kulağıma harika geldi. O zaman benim kızımın, ve hatta kızlarımın feminist olması çok muhtemel.
Peki bir de şöyle düşünsek mi?
IMG_1710Özellikle kız çocukları için baba çok önemli bir rol modelse; onlara gösterdiğimiz yolda hayatta sunduğumuz eşitlik, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin sosyal hayatta kazandırdığımız yer, seçme hakkı, adalet duygusu, verdiğimiz başarı odağı ve bunun gibi bir çok değerle bir baba olarak kendimiz feminizm içinde istenen ve uğruna mücadele edilen, hak ve istekleri sunmuş olmuyor muyuz?
Yoksa biz kızımızdan önce feminist mi olduk ya da bir kız çocuğu bize feminizme dair her şeyi öğretti mi?
O zaman artık feminist babalar diye bir kavram daha var!
3 Kız Babası Ahter Kutadgu, Kızlarıma notlar kitabında Haklı mı? Mutlu mu? Diye bir notu var, söyle diyor.
Çok sevdiğim bir sorudur;
Haklı mı olmak istiyorsun mutlu mu?
Soru hangisini önceliklendirdiğinizle ilgili
Haklılık tek başınıza yaşayabileceğiniz bir duygu, bazen düşsel olsa da
Mutluluk ise ortak yaşanabilen bir duygu
…..
Ve şöyle bitiriyor bazen haklılığı bazen mutluluğu seçebilirsiniz
Yeterki seçiminiz özgürce olsun.
Bizler baba olarak esas eşitsizliği fazla korumacılıkla yaşatıyoruz. Erkek kardeşini her saat bakkala gönderirken, kız çocuğunu sate göre bakkala göndermek teyzenin dediği “olsun” telkininin en büyük ortağıdır.
Oysa ki kızlarımızın bizden beklediği güvendir.
Kızlarımızın Anne karnından aşina oldukları tek erkek sesiyiz.  “Büyüyünce ben babamla evleneceğim” diyen kız çocuklarına mutlaka siz de rastlamışsınızdır. Büyük kızım Lara, seninle annem evlenmiş ben ne yapacağım diye ağladığını bilirim.
İster babasını sevmesin, ister babasız büyüsün, ister çok sevsin fark gözetmeksizin kız çocuklar seçtikleri eşlerde babalarından izler oluyor. Öyle ki; sanki parmak izi gibi. Size özel, nereye giderseniz gidin ne yaparsanız yapın sizinle gelecek sizi takip edecek.

Bu nedenle sorumluluğumuz büyük, onlar için dilediğimiz tüm geleceği önce mutlu ve ortak yaşanan bir geçmiş olarak onlara sunmalıyız.
IMG_1740

Yorumlar

Popüler Yayınlar