Bolin Bombil Bilibom Bilumum... ve BİLUN'um

Geçenlerde bir yerde okumuştum çok hoşuma gitmişti, çocuk doğduğunda ezan okunur ve kulağına adı fısıldanır, insan hayatının sonuna gelir namaz kılınır.... hayat dediğin şey ezan-namaz arası birşey... daha basitçe genelde yaşadığımız ve öldüğümüz bir zaman dilimi hayat dediğimiz şey, ağlayarak başlıyor ağlayarak bitiyor...
Ve tüm bu geçen süre sonunda hayatta yaşadığın yere kadar gelip baktığında, geriye bir döndüğünde... zaman zaman ne çok anlatılacak şey biriktiriyor insan. kimi acı kimi tatlı. Bazı hayatlar oluyor ki üstüne günlerce konuşabilirsin, kelimeleri tüketirsin.... bazı hayatlarda vardır ki, yada bir dönemleri söyleyecek söz bulamazsın... ya anlatacak kelime bulamazsın, yada kelimelerle anlatamazsın...

işte aslında bu an ve dönemlerdir, hayatı yaşadığın ve aslında o kişilerdir, sana hayatı yaşattıran...!

bilimum kişilerdir bunlar, bilimum yok bolimum, bilum, bolim, bulin.... ismi karışık ama kendi net, rahmetli ananem bir türlü söyleyemezdi adını, onun adını söyleyemeyince anlatmak için kardeşinin adını denerdi, bükem, büküm eder ayyy işte anladınız der bırakırdı.

benim büyük kız Lara'da zorluk çekmedi değil, ama öğrendi... gayet güzel söylüyor şimdi... Bilun dediğimde yüzü gülümsüyor, küçük hodooo höbüüü diyor ama oda gülümsüyor...

bir insanın doğumunda bir damla nemlendiyse gözlerin, o insanın kardeşinin elini ilk tuttuğunda yanındaysan o alilenin, bir kayıbın gözyaşını sen siliyorsan ve bir hayata dokunabiliyorsan sadece sen olduğun için....

o dokunduğun hayatta yaşattıklarını ne kelimeler anlatır, ne kelimelerle anlatılır.... en güzel anlatım bu olsa gerek, bir çocuğun yüzünde gülümseme....

Doğum günün kutlu olsun, hayatından hayatımıza kattığın tüm yaşananlar için teşekkürler... nice uzun yaşlara, sen yaşadıkça ben ölmem :)




Yorumlar

Popüler Yayınlar