En büyük Kariyerim....
Babalığı öğreten aileme, babalığı yaşatabildiğim aileme sonsuz teşekkürlerimle..!
Babakiz) karikatürlerinizi yayınlıyorsunuz. Bu fikir nasıl ortaya çıktı?
2 Nisan 2014 - 10:00 / 12 Görüntülenme
Baba ve kızları...
Baba kız ilişkisi gerçekten çok güzel
bir duyguymuş. İpek hayatımıza girdikten sonra hayatımız onunla birlikte
biran da değişti. "Babacım" diye boynuma sarıldığı anda dünyalar benim
olabiliyor. İşte benim gibi kızı olan ve blogger olan 1Baba ile tanıştık
ve hem blogger olma yolculuğunu,hem yaptığı değişik işleri hem de
kızlarıyla ilişkisini konuştuk. Evet bugün bizlerle Babalar ve Kızları blogunun sahibi Özdemir bey bizlerle.
Özdemir bey "Kız babası olmayan baba oldum demesin" diyor ve bakın neler anlatıyor...
Bizlerle olduğu için Özdemir beye çok teşekkür ediyoruz ve bu güzel röportajımıza herkesi bekliyoruz.
Özdemir bey merhaba, kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
14.Ekim.1972 de gözlerimizi açmışız dünyaya, hoş bizler şimdiki
çocuklar cin cin etrafa bakar değilmişiz. Kedi yavruları gibi bir dönem
gözlerimiz açılmıyormuş, kafaları tutamakta sıkıntımız varmış... Ama bu
gibi sıkıntıları geçincede şimdiki çocukların sahip olamadığı güzel bir
çocukluğumuz oldu. Ben bu çocukluğu Ankara'da geçirdim...
Meyvenin büyük çoğunluğunu ağaç üstünde,
suyu bahçe musluğundan, dondurmayı Atatürk Orman Çiftliği'den yedik...
En büyük sporumuzu gizlice bahçelere girip, ağaçlardan topladığımız yada
yemek için çıktığımız esnada bizleri kovalayan apartman görevlileriyle
yaptık... Küçükken ağaca dalmak derdik biz buna.
Daha sonra genç olduk, bilen bilir,
içimizde biraz efelik olsa da Angara delikanlısı olduk... Hakkı adaleti
ve dostluğu öğrendik, fakat çocukluğumuzdan da anlaşılacağı gibi
yaramazlıklarımız devam etti.... En nihayetinde Hiçdurmaz benim soyadım
kardeşim...! Lise eğitimin sonuna kadar Özel Yükseliş Kolejinde okudum.
Daha sonra Üniversite için İstanbul'a
geldim, Yıldız Teknik Üniversite si Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği
gibi ismi çok afilli bir bölümü bitirdim... İlk girdiğim senelerde
insanlar soruyordu hangi bölümde okuyorsun, söylüyordum, aaa süper diye
tepki veren 2 dakika sonra bir şekilde ne iş yaptığımızı soruyordu.
Hal böyle olunca Bitirdim bitirmesine fakat yapmak pek nasip olmadı..!
Okul ve vatani görevimiz bitince
içimizdeki efeliğe dönüş yapıp, İzmir'e yerleştim. Kraft Bebek Arabaları
ve Nuk Emzikleri Ege Bölge Sorumlusu olarak ciddi iş hayatımıza
başladık... Bebek ve ailelerle ilk tanışmam aslında bu oldu. Bir süre
görev yaptıktan sonra İlaç sektörüne giriş yaptım ve şimdi bir İlaç
Araştırma Şirketinde İş Geliştirme Müdürü olarak çalışmaya devam
ediyorum...
Terazi burcunun temel özelliklerini
taşıdığımı söylerler, fotoğraf çekmeyi, yazmayı, resim çizmeyi, maket
gibi el becerisi gerektiren hobileri severim ve vakit buldukça da
yaparım. Gezmek, öğrenmek, tanışmak insanlar içinde olmak.. Ve bunu
diğerleriyle paylaşmak çok keyif veriyor bana.. Bir arkadaşımdan
öğrendim "insanlara dokunmak" kendimi iyi hissettiren bir duygu. Belkide
bu nedenle Hayata Renk Ver Adında Çocuklara yönelik bir derneğinde
kurucu üyelerinden biriyim. Katılmama vesile olan arkadaşlarıma buradan
sevgiler.
Kedimi aslında son paragrafta özetlemek
istersem, bizler 65-70 kuşağı, Türkiye'de 2 kere kuruş görmüş bir
nesiliz, saat 22:00'da kapanan tek kanallı devirden 24 saat yayın yapan
döneme, tek bilinen parfüm brütten yüzlercesine, kısacası yokluktan
varlığa geçilen bir dönemde katalizör bir nesiliz. Bu nedenle bir çok
günlük hayat pratiğinden, toplumsal değere kadar eski ve yeniyi
harmanlayıp geçişi sağlamış bir nesiliz. Ama tüm bunların içinde insana
saygı ve değeri en çok yaşatan nesil olduğumuza inanıyorum.
Baba -kız ilişkisi gerçekten herkes tarafından bilinir ve
gerçekten de söylendiği gibi olduğu da görülmektedir.Peki sizde bu
ilişki nasıl? Neler yapıyorsunuz?
Eşimin hamileliği başladığından beri içimizde şüphesiz bir heyecan vardı... Sonuçta dünyaya bir can gelmesine aracı oluyorsunuz..6-8 hafta gibi gidip sadece mercimek tanesi gibi bir görüntünün arkasındaki kalp sesini dinlerken, bir kaç hafta sonra kolu bacağı olması ve o gelişimi takip etmek dahi inanılmaz heyecan verici.
Eşimin hamileliği başladığından beri içimizde şüphesiz bir heyecan vardı... Sonuçta dünyaya bir can gelmesine aracı oluyorsunuz..6-8 hafta gibi gidip sadece mercimek tanesi gibi bir görüntünün arkasındaki kalp sesini dinlerken, bir kaç hafta sonra kolu bacağı olması ve o gelişimi takip etmek dahi inanılmaz heyecan verici.
Fakat tüm bunları yaşamadan önce dahi
eşimde bende hep bir kızımız olsun istiyorduk... Bu isteğimiz
hamilelikle artarken, bebeğimizin kız olacağını öğrendikten sonra bir
nebze daha farkına vardım Baba ve Kız ilişkisinin ne olduğu, ne kadar
önemli olduğu ve ne kadar ünlü olduğunu.
Her gün yeni birşeyler öğreniyor, öğrendikçe keyiflenip o mutlulukla yeni şeyler araştırıyordum... Hamilelik dönemi böyle geçti
Bugün bulunduğum noktada eşimle beraber yaşadığımız 2 hamilelik, 2 sağlıklı kızım ve 4 sene yaşanmışlık var bir baba olarak.
"Tüm bunlardan sonra diyebilirim ki Baba
kız ilişkisi gerçekten özel ve güçlü bir ilişki... Kısaca diyebiliriz
ki kazancı gelecek olan sevgiyle ve saygıyla beslenen profesyonel bir
ilişki."
Bugün bir bebeği annesinin memesine
verdiğinizde kendisi içgüdüsel olarak karnını doyurabilmekte, yada
ağlayan bir çocuğu anne kucağına verdiğinizde susup huzurla uyumakta,
sakinleşmekte. Bunlar anne çocuk ilişki temelini oluşturan içgüdüsel
davranışlar. Bu ve bunun gibi örnekleri ne anneye nede çocuğa
öğretmenize gerek yok tamamen aralarındaki o içgüdüsel bağ, ikiside
birbirinin parçası.... Kısacası bir elmanın iki yarısı...!
Peki Baba ile Kız? İşte bu tamamen sevgi
ve güvenin bir eseri... Anne kucağında sakinleşmeye ihtiyaç olmaması
güvenini oluşturmak... Uyuduğu her ortamı anne kucağı gibi huzurlu
güvenli kılma titizliğine karşı, babam yapar güveni...! Kısacası bu
zamanla büyüyen bir güven ilişkisi..!
Bizde de çok farklı değil aslında,
karşılıklı güven ve sevgiye dayalı bir ilişkimiz var. İlişkimizin
temelini paylaşmak üzerine kurduk, yediğimizden içtiğimize,
yaptıklarımız, gördüklerimiz öğrendiklerimiz...
Berbaer deneriz, gezeriz, sebze
yetiştiririz, domates biber toplarız, boya yaparız zaman zaman kağıdı
zaman zaman birbirimizi boyarız, tamiratı beraber yaparız, pratik
çözümler buluruz, yemek yaparız... En çokda yaramazlıklarımızla annemize
iş çıkartırız.... Kıscası hayata dair ne varsa bizi biz yapan
değerlerle paylaşıp mutlu bir hayat yaşıyoruz...! Tabi tüm bunların
yanında ben baba olmanın avantajlarını kullanmıyor da değilim.
Babalar ve Kızları adında bir blogunuz var, neler yazıyorsunuz? Blog tutmaya ne zaman başladınız?
Aslında yaşadığınız her şey sizin ne kadar duyarlı olduğunuzla doğru orantılı ve hep aklımda vardı fakat aktif olarak blog tutmaya 07.Ekim.2010 tarihinde ilk yazımızla başladım... Bu gerçekten yoğun, heyecanlı ve güzel bir süreçti. . Bu süreç içerisinde ve kızımız doğduktan sonra en çok duyduğum anektodları sıralarsam
Aslında yaşadığınız her şey sizin ne kadar duyarlı olduğunuzla doğru orantılı ve hep aklımda vardı fakat aktif olarak blog tutmaya 07.Ekim.2010 tarihinde ilk yazımızla başladım... Bu gerçekten yoğun, heyecanlı ve güzel bir süreçti. . Bu süreç içerisinde ve kızımız doğduktan sonra en çok duyduğum anektodları sıralarsam
- Nasıl hızlı geçiyor bilemezsin
- Biz bu zamanlarını unutmuşuz
- Bir zaman sonra bu günleri hiç hatırlamıyorsun
- Ay ne kadar uzak geldi şimdi bana bu günler
İşte bu sözleri üst üste duymam beni
yazmaya teşvik etti, ben yaşadıklarımı anlatmak paylaşmak isterken zaman
zaman bu yetersiz gelirken bu yaşananları unutmak istemedim.. Ve böyle
yazmaya başladım, ilk zamanlarda çok güzel tepkiler aldığım gibi
"buldumcuk" olmuşsun diyenlerde oldu.
İnsanların sevgisini duygularını,
özellikle evladına duydukları sevgi duygularını açmakta ne kadar
zorlandıklarını gördüm. Hatta bırakın babaları, annelerden bile çok
şaşkınlıkla karşılayanlar oldu.
Fakat dediğim gibi, çok özel ve güzel
bir dönem bu ve kesinlikle unutulmaması lazım...bir diğer yanı bence
öğrenilmeside lazım, yarın birgün çocuğum büyüdüğünde onu ne umutlarla
dünyaya getirdik, ne kadar çok sevdik, neye üzüldük, neye kızdık, ne
yaşadık beraber ve beraber nasıl büyüdük...!
Sonuçta dünyaya bir can getiriyorsunuz
ve onu hayata kazandırıyorsunuz.... Bugün bir hayat kurtarsanız bunun
haklı gururuyla her yerde anlatır, paylaşır kendinizi yere göğe
sığdramazsınız. Peki ne farkı var bunun? Bir canın hayatını kurtarmak -
hayata bir can kazandırmak...
Bende blogumda (http://babalarvekizlari. wordpress.com/) bunlara yer verdim, Facebook'da Babalar ve Kızları (https://www.facebook.com/ Babakiz)
diye bir sayfa açtım blogumda yazdıklarımı orada da paylaştım...
Öncelikle bizlerden yazdım, bir babanın kızına duygularını yazdım,
annesini kıskanmasını, kızına zaafiyetini, büyüyen ilişkimizi ama
zamanla artan takipçi sayımızla beraber kendimizden olduğu kadar sosyal
içeriklerdende parçalar görseller paylaşıyorum... Elimden geldiğince
baba yönünden ebeveynliğe değinmeye çalışıyorum. Çünkü bu konuda büyük
eksik olduğunu düşünüyorum.
Hiçdurmazlar adı altında facebook sayfanızda (https://www.facebook.com/
Ben yapı olarak mizahı seven bir
insanım, aile olarakta komik ve eğlenceli bir aileyiz, bu
tip uygulamalar, fotoğraf görsel sanatlara da ilgim ve becerim vardır.
Evde çektiğim bir fotoğrafı bir cep telefonu uygulamasıyla ilk olarak Ev
Halleri diye Facebook'a koydum, arkadaşlarım çok beğendi derken Ev
Halleri diye bir iki tane daha paylaştım insanlar sormaya başladı...
Açıkçası bu küçük kareler benimde hoşuma gitti... Daha sonra
HİÇDURMAZ'lar adını verdik ve her 100 foto-karikatür de kitap yapmaz
üzere devam ettik...
şimdi 263 tane oldu, kitap olarak hazır fakat basımını yaptırmadım.
Kızlarımın güzel ve eğlenceli bir geçmiş fotoromanı da olacak bu sayede.
Kısacası fikir spontan ortaya çıktı, ama hep beraber çok eğlendik.
"Kız babası olmayan baba oldum demesin" diye bir sloganınız var. Kız babası olmak nasıl bir duygu?
Ya işte bu fena bir duygu, bunu anlatmadan önce bir hikaye anlatmak istiyorum;
Ya işte bu fena bir duygu, bunu anlatmadan önce bir hikaye anlatmak istiyorum;
"Bir arkadaşımızın oğlu var, oğlan belli
bir yaşa geldiğinde eşi ikinci kez hamile kalıyor ve bir zmaan sonra
kız olduğunu öğreniyorlar. Tabi kız olduğunu öğrenince çok kişi kız
çocuk çok farklı şöyle böyle derken, oda merak ediyor tabi... Bende
kendimce ne kadar faklı olduğunu anlattım. Neyse zaman geçti sağlıklı
bir şekilde doğum yaptılar, kız 2 yaşına geldi bir görüşmemizde sordum;
nasılmış kız babası olmak? Dedi ki abi bu ne güzel bir şey bundan önce
biz evde canavar besliyormuşuz"
Bu hikayeye hep gülmüşümdür. Evlat
evdeki nefes her daim candır, sevgisi cinsiyetle onla bunla ölçülemez,
ama bazı şeyleri daha dolu ve keyifli yaşarsın kız çocukda odur işte.
Bayan çoğunluğu olan bir ofiste
çalışıyorum, bazı zamanlar orada konu oluyor ben kızcı tavrım olduğunda
oğlan anneleri alınıyor bana fakat keyfi kadar gerçekleri var kız
çocuklarının. Bir kere ailenin hayatına renk katıyor, bir erkek çocuk
alışverişine gitseniz mavi yeşil gri tamam deniz bitti, reyonlar
deseniz 150 mt kızlar 15 mt erkekler.
Bir çok erkek var ki pembe rengi kızıyla öğreniyor...!
Bunun dışında bir gerçek var ki, aslında
bir çok erkek bir kadında sevgiyi büyütmeyi kızıyla öğreniyor... Ne
kadar kırılgan olduklarını, sevgi ve güven ihtiyaçlarını, fakat bunun
yanında ne kadar güçlü olduklarını öğreniyorlar... Belkide bir kadını
karşılıksız sevmeyi ve her şey den önemlisi kendilerini tanıyorlar... Bu
duyguyu eminim kızı olan babalar çok net anlamıştır, kelimelerle
ifadesi gerçekten zor... Ama kız çocuklarının erkekler için farklı bir
olgunluk evrimi olduğunu düşünüyorum, işte bu yüzden "Kız babası olmayan
baba oldum demesin"
Eşinize iki hamileliğinde de yardımda bulundunuz mu? Lara ve Mira'nın bebeklik dönemleri nasıl geçti?
Ailemle sağlığından sosyal hayatımıza herşeyiyle çok yakından ilgiliyimdir ve önem veririm O nedenle gönül rahatlığıyla diyebilirim ki Çok bulundum, ben aile içerisinde hayatın eşit olduğu ve paylaşımın şart olduğuna inanıyorum... Ailede yükleri dağıtmak, beraber taşımak ve yol almak hepimize daha mutlu bir ortam sağlayacaktır.
Ailemle sağlığından sosyal hayatımıza herşeyiyle çok yakından ilgiliyimdir ve önem veririm O nedenle gönül rahatlığıyla diyebilirim ki Çok bulundum, ben aile içerisinde hayatın eşit olduğu ve paylaşımın şart olduğuna inanıyorum... Ailede yükleri dağıtmak, beraber taşımak ve yol almak hepimize daha mutlu bir ortam sağlayacaktır.
Gerek Lara doğumuna kadar olan süreçte,
gerekse doğumundan sonra hayatımda bir çok şeyi ikinci plana alarak
eşime destek oldum, aslında destek olarak nitelendirmekte yanlış.. Aile
içinden bir birey olarak yapmam gerekeni yaptım. Bir çok yerde bana hadi
değiştir bakalım bebeğin altını, artık böyle felan gibi söylemlerle
dalga geçenler yada garipseyenler oldu. Burada benim garipsediğim bir
babanın çocuğuna bunları yapmaması... Eşi uykusuz geceler geçirirken
yanında tomruk gibi uyuması. Yada her şeye koşup yetişmeye çalışan bir
eşiniz varken çocuğun altını değiştirmeyi erkek işi değil gibi görüp o
halde çocuğu bekletmesi... İnsan okuyunca şaşırsa da maalesef o kadar
çok ki bu örnekler.
Bir çocuğu sevmek yada ilgilenmek benim
için işten gelince bir hediye vermek, yada o sizin yanınızda oynarken
gazete okuyup televizyon seyretmeniz değil... Bir çocuğu sevmek onun
sevdiği şeylere dokunmak demek, onunla ilgilenmek demek yere onunla
oturup belkide sesinizi bir sincaba benzetip masal okumanız demek... Bir
çocuğun yüreğine ancak böyle dokunabilirsiniz... Büyük kızım Lara bana
Aslan Kral der, ben o masalı ona anlattığım ve o aileyi bize benzettiği
için... Onun masal dünyasına girmişseniz, başarmışsınız demektir....
Kahraman olmuşsunuzdur... Gelecekte, duyarlı ve sevgiyle terbiye edilmiş
bir evlat için duyarlı olmanız gerekir.
Lara şu an 3,5 yaşında
- Banyosunu ben yaptırıyorum, benden başkasıyla da yapmaz... Hani uzun bir seyahate gitsem kokar herhalde sadece benime banyo yapmak istiyor çünkü elimde köpük büyütüyorum... Balonla su bombası yapıyoruz, bildiğin oynuyoruz banyoda
- Saçlarını sadece bana toplatır
- Geceleri benimle uyur, annesi darılmasın diyede "şimdi babamla uyuyacağım okuldan gelince de seninle uyuyacağım" der. Okuldan gelince uyumuyor fakat.
Ve daha sayabileceğim çok örnek var...
Bunları benle yapıyor eşim yapmadığı yada yapamadığı için değil, benimle
yapmayı sevdiği, benimde keyif aldığımı bildiği için.. Lara ile çok
keyifli bir bebeklik geçirdik, bu keyfimize yeni misafirimiz olduğunu
öğrendiğimizde bir hayli sevindik, daha sonra yaşadığımız ufak bir
kanama sonucu bebeğimizi kaybetme riski ile karşı karşıya kaldık. Tabi
bu dönem uzun bir istirahat gerektirdi... Bu dönemde Lara tamamen
bendeydi, işte bu dönemde daha önce gösterdiğimiz ilgi ve beraberliğin
meyvelerini aldık... Çünkü yemeğinden banyosuna uykusuna herşeyi beraber
yapmamıza olan yatkınlığı ve uyumu sayesinde eşime hiç yük olmadı...
Lara'da çok anlayışlı davrandı, düşünün ki henüz 3 yaşına gelmemiş bir
çocuk anne kucağına çıkmamayı kabullensin ve bunun gibi daha çok
örnek... Orada gördüm ki ailece hem anne hem baba olmayı becermişiz...
Belki de bu sayede gereken istirahatide yapıp ikinci kızımızı hayata
tutundurduk...!
Mira 2014 Ocak 13'de katıldı hayatımıza,
o nedenle henüz onun bebekliğinin başındayız, çok daha fazla ilgi ve
bakıma ihtiyacı var... O nedenle eski düzen devam ediyoruz, Lara'nın
büyük yükü bende malum birazda kıskançlık var... Ama en azından anne
kısmını attık, anladı ki Lara annesi beslemek ve bakmak için Mira'ya
daha yakın olması lazım... Yavaş yavaş babayı paylaşma kısmına
başlıyoruz onuda en kısa zamanda halledeceğimize inanıyorum.
Ama şunu da eklemek istiyorum, tüm bu
yaptıklarımda bana, aileme destek veren teşvik eden yol gösteren,
çocuklarımı kendi çocuklarından ayırmayan bir dostum var ki onun hakkını
ödeyemem, yapabildiklerimin çoğu için bana güç vermiştir.. Hakkını
ödeyemem!! Teşekkürler
Babalara ve baba adaylarına neler söylemek istersiniz ? Neler önerirsiniz?
Öncelikle, gerek anne gerekse babalara şunu söylemek isterim, Hazır değilseniz gerçekten istemiyorsanız çocuk yapmayın... Çocuk sevgisi ve varlığı inanılmaz güzel bir şey fakat şunu da unutmayın çok zor...!
Öncelikle, gerek anne gerekse babalara şunu söylemek isterim, Hazır değilseniz gerçekten istemiyorsanız çocuk yapmayın... Çocuk sevgisi ve varlığı inanılmaz güzel bir şey fakat şunu da unutmayın çok zor...!
Kendi isteği dışında bir can getiriyorsunuz dünyaya ve hayatınızı ona göre değiştirmeniz ve düzenlemeniz gerekiyor...
Dilimize yayılmış bir söz vardır " Çocuk bir şekilde büyür "
Her ne kadar çok söylense de, ben buna
katılmıyorum bir şekilde büyümemeli çocuklar... Doğru şekilde büyümeli,
ve bu doğru şekil düzgün sağlık imkanları, iyi bir eğitim, sevgi, sağlam
bir aile yapısı gibi kavramları içinde barındırmalı.
Unutmayın bugün istediğiniz geleceği yaratmak sizin elinizde ve bunu yapacak sizin çocuklarınız....
Her çocuk büyür , ama ne kadar insan olduğu toplum içine çıkınca belli olur...!
O yüzden bunun bilinciyle çocuk sahibi
olan Babalara tek önerim, çocuklarınız sevin, sevdiğinizi gösterin,
sevginizi paylaşın...!
Ne mutlu size geceleri Baba diye ağlayan bir çocuğunuz varsa...
Kızlarınıza ve eşinize buradan neler söylemek istersiniz?
Daha öncede belirttim sanırım, hayatı olabildiğince basit ve
paylaşarak yaşarım... Bu noktada benim için elde edebileceğim en güzel
şey birbirine sahip sevgi dolu aile ve dostluk ilişkileri. Bana bu duruş
ve görüşü verdikleri için tüm aileme ve dostlarıma çok teşekkür ederim.
Eşim ve kızlarım için söyleyeceklerimi
kelimelerle şekillendirmek çok zor gerçekten, basit hayallerim vardır
emek yükü ağır olan... Herkesin sahip olduğunu sandığı ama olmadığı,
bazısının yapmaya cesareti olmadığı, tüm bu emek yükünde elimi hiç
bırakmayan, çocuk zaman sevgisiyle bu yükü taşıyan eşime ve bana
hayalim olan herşeyi yaşattıkları için aileme çok teşekkür ederim.
Bize ulaşmak ve bizimle paylaşmak isteyen herkes için
Yorumlar
Yorum Gönder