Geçmiş Bir Bayram Hikayesi

Mutlu mesut, deniz denen büyük suyun yanında oynarken, kumlarda yuvarlanıp, çimlerde elektrik denen şeyi minik bünyemden atarken, ailecek tatil denen dönemde çok güzel zaman geçiriyorduk.

Fakat zaman geçtikçe fark ettim ki, özellikle babamda bir mutsuzluk, annemde bir oflama puflama... anlam veremediğim şekilde babaannemde bir mahsunluk hani bişiler oluyor ama ben anlamıyorum, hoş anlasamda çok uzun süre birşeye üzülüp sıkılamıyor, dertlenemiyorum... birşeye kızayım diyorum, basıyorum yaygarayı çığlık kıyamet derken, " aaaa o neymiş " diyorlar saçma sapan hışır hışır eden bir şeker kağıdı gösteriyorlar başlıyorum saf saf sırıtmaya... tüm ciddiyet gidiyor.

Neyse, bunu zamanla aşarım sanırım, konumuza dönelim, Bayram diye birşey gelecekmiş o bitince tatil bitecekmiş, ama bayram bitmeden dönmemiz gerek çok kalabalık olur diyor babam. Ama bayramda buralarda kalabalık olurmuş, hani insanın hayatında ilkkez yaşadığı birşeyin bu kadar karmaşık başlaması özellikle benim için çok zor... ben ağlamaya bile odaklanmada zorluk çekerken Bayram konusunu nasıl kavrayacağım bilmiyorum.

Bayram ilk bakışta en azından annemi ve babamı üzen birşey gibi duruyor, ama bakınca herkes bayram için hazırlıkta yapıyor... dedim ya bana şeker kağıdı bile yetiyor mutlu olmak için, hoş ağzıma sokturmadıklarında sinirlensemde... ben neyin ne lduğunu tam olarak anlayamadan, Bayram geldi...

Bayram sabahı çok sabahtan faklı değildi, sabah yine annemler uyurken ben uyandım, hiç istemeselerde kendilerini çeşitli ses ve mızmızlık ile uyandırdım... bu kahvaltı denen ve bana zorla yedirilen şeyin artık annemleri uyandırmanın cezası olarak bana verildiğini düşünüyorum... kavga dövüş ve mücadele ile hiç istemediğim kahvaltı yine midemde son buldu... Ara ara televizyonda orantısız güç denen bişi duyuyorum, özellikle kahvaltı ederken kendime çok yakın hissediyorum bu sözü...

Dediğim gibi biten kahvaltı sonrası, genelde babam beni deniz kenarında yürüyüşe götürürdü, simit gazete alırdık, ama bu sabah annem en güzel elbiselerimden birini giydirdi bana, genelde akşam yemeği öncesi böyle giyinirdik, tamam çok şeyden anlamasam da akşam bu kadar çabul olmuş olamaz, kahvaltı bu kadar uzun süremez.. hiç bu kadar mücadele gücüm olmadı ki. Sonra baktım aynı şekilde annem babamda hazırlanmışlar, hep beraber evden çıktık...
Herkes birbirini öpüyor, ama garip bir öpüşme şekli bu, hep yanak yanak iken önce eller öpülüyor
... Insanlar birbirine saygı içinde temiz pak kıyafetleri ile o kadar nazik ve uyum içindekiler ki.... Anladım ki bayram çok güzel birşey... böyle olmak için bayram beklemeye gerek varmı ki ??? gördüğüm herkes birbirine gülümsüyor, el kol sallıyor... sanki herkes şeker kağıdı görmüş, ne güzel herkes benim gibi bu gün...

Sonra öğrendim ki işte bu Bayram, Şeker Bayramıymış işte... belki o yüzden herkes gülüyor... ben şeker ve şeker kağıdına hergün sevindiğimi düşününce hergün Bayram yaşıyormuşum... buna daha bir sevinmiştim ki... kalabalıktan bir ses deliye hergün bayram dedi... deli benim için yeni birşey ama çok içime sinmedi....

Ama o kadar güzel geçtiki ilk bayram... nice sağlıklı mutlu bayramlara :)

Yorumlar

Popüler Yayınlar