Beraber Büyüyeceksiniz...Hepimiz Öyle Büyüdük

Bu yazıyı ne zamandır yazmak istiyordum, gerçekten bu süreç içerisinde beni en etkileyen sözlerden biri bu oldu... Yazıyı yazmadan önce, daha önce yazıcağımın sözünü verip kendisini beklettiğim arkadaşımdan çok özür dilerim...

Pınar Özür Dilerim, içip eğlenirken yazı kaynadı arada :)

Hızlı ve zevkli bir tempo içerisinde, bir can dünyaya geliyor... herşey bitti gibi düşünenler yanılıyor aslında :) Asıl karnaval ondan sonra başlıyor...
Hayatta şöyle bir döngü oluyor
- Ağlama ile Uyarılma
- Alt Değiştirilme
- Meme Operasyonu
- Emerken Altı bir daha pisletme
- Alt Değiştirme
- Gaz Çıkarma
- Uykuya Geçme

USESGU ( Uyan-Sıç-Em-Sıç-Gaz Çıkar -Uyu ) adlı döngü yaklaşık 1-1.5 saat almakta. Bunun çok önemli olmadığını düşüneceksiniz, zevkli bile gelecek ilk zamanlarda :)

Olayın tüm gerçekliliği şurada başlıyor...
Prof. Dr. Zart Zurt ile yapılan röportajda derki : Yeni doğan bebekler, ilk 4 ayda yaklaşık 2 saatte bir emerler :) :)
Bu demek oluyorki, USESGU döngüsü 2 saatte bir 1-1.5 saat olarak yaşanmakta...
Hayat hani o kadar insafsızda değil, doğal döngüde sizede bir yarım saat bırakıyor, Uykuya geçmeniz, Uyumanız, Kendinize Vakit ayırmanız , eşinize zaman ayırmanız, yemek yapmanız, ev temizlemeniz gibi :))))

Ama güzel olan şu ki, hayatınızı yarım saate sığdırabiliyorsunuz...
Hiç zorlamıyor sizi
Şikayet etmiyorsunuz, gece saat 02:30 da gülerek uyanıp, 04:30da bunu tekrar edebiliyorsunuz
Tek tedirginliğiniz, gece uyanmaları için değil, gece neden uyumadığı ile ilgili oluyor.

Sizi görmeyen, Duymayan, sadece içgüdüsel olarak yaşamına devam eden bir bebek için bu kadar karşılıksız oluyor sevginiz.. Aslında buda çok içgüdüsel oluyor.

İşte bu yüzden, 1.Hafta hastaneye gittiğinizde Bebeğiniz sarılık dediklerinde sanki dünyanız yıkılıyor...
Peşi sıra siz buna üzülürken insanlar şunu diyor,

- Her bebekte oluyor ( Her Bebek ?? ve Benim Bebeğim ?? - Bu her bebek değil ama )
- Birşey değil, geçiyor, en fazla bir gece hastanede yatar ( Yatar ama ben nasıl evde yatarım )
- Takmayın Kafanızı ( Sen Takmamışmıydın )
- Geçer üzmeyin kendinizi ( Sizin bebeğinizde oldu mu ? - Hayır - ??? Ne konuşuyon O zaman )
- Biraz büyütüyorsunuz (- Büyütmek ???)

Genelde en çok duyulan ve en çok akıldan geçen söylenmeyen cümleler bunlar herhalde... Ama açık söyleyeyim, benim en favori sinir olduğum HER BEBEKTE OLUYOR... Buna karşı çok keskin cevaplar geçiyo aklımdan, hemde ne süsülü :))))))

Aslında bunların hepsi benimde kullandığım belki ama bundan sonra kullanmamaya özen göstereceğim teselliler.. çünkü hiçbir bebek HER BEBEK değil, ve kimse boş veremiyor...
Gerçekten, doktorların dahi üstünde durmadığı, takip ile tedavisi basit bir rahatsızlık, sizi çok çaresiz bırakabiliyor.
Evet tedavisi çok yüksek bir yüzdede çok basit : 1 gece foto terapi
Tedavi basit fakat yaşananlar, yada yaşanma ihtimali olanlar... işte zor olan o.
Bebeğimiz ile tedavi aşamasına gelmeden sarılık için sorunumuzu giderdik, fakat tüm yaşama ihtimalimiz olan şeyler gerdi bizi.

Ben bu konuda çok eskiden tanıdığım bir doktor arkadaşımla konuştum hep. Kendisi bebeğimizin doktorunun olduğu hastanede görev yapıyor.
Ben sürekli arıyorum kendisini ve abi şöyle oldu, böyle oldu, şöyle mi ?, böyle mi ? her seferinde aramak için farklı bir bahane, farklı telaşlar... bir önceki yazımın başlığı gibi herşey yeni... bizim içinde..

Kendisi bir gün bana; Özdemir iki çocuk babası olarak sana şunu söyleyeyim.. çocuk sahibi olmak böyle birşey, beraber büyüyeceksiniz...hepimiz özyle büyüdük !!

Gerçekten o an anladım aslında büyümediğimi, benden bile haberi olmayan bir bebek, ve o bebeğin derdinden bile haberi yok... ve o dert sizi bu kadar çaresiz bıraksın... işte o zaman daha anlam kazandı eskilerden bir şarkı

Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün saçmalamam
Yenilmem bu yüzden
Bu yüzden kendime hala güvensizliğim

Ne kadar az yol almışım
Ne kadar az
Yolun başındaymışım meğer
Elimde yalandan kocaman rengarenk
Geçici oyuncak zaferler
Küçüğüm daha çok küçüğüm

Evet küçüğüm, bende yolun başındayım, Sezgin'in dediği gibi; Beraber Büyüyeceğiz....

Yorumlar

Popüler Yayınlar