9 Dakika

Sabah çok zor olmuştu...

Evden 2 birey, 3 kişi çıkıp, 3 birey olarak dönecektik kısmetse... Sabahın ilk ışıkları ile Yeşim geldi :)... sağolsun çokda iyi oldu... herkesin içinde bir heyecan

Tüm hazırlıklar tamam, biricik eşim fönünü çektirince oda tamam olacak, nede olsa hayatımızın en özel anlarından birine hazırlık yapıyoruz... birde fotograf çekilecek

Olurmu hiç öyle neyse sabah doğuma gitmek için 07:00'da kalkan kuaförümüz eşime doğumdan sonra saçlarının yarısının döküleceğini söyleyerek kendisini büyük moralle doğuma uğurladıkdan sonra, yol boyu dökülür mü saçlarım soruları ile hastaneye yol aldık :))))))

Hastaneye girdik, odamıza çıktık... çok az kalmıştı, hem heyecan verici, hem korkutucu... kendi kendimize fotoğraf çekip oyalanırken, gerçek fotoğrafçımız geldi..

Bir kaç kare çektik başlıyoruz derken, bir yandan hemşire hanım eşimi hazırlıyor, annemler geliyor, gelen giden bir telaş başlıyor

Ve anlıyorum ki; Hiç hazır olamıyor insan :) en azından ben !!!

İçim pırpır, yürek pıt pıt, yusuf yusuf :) her ses çıkıyor adamdan. Hemşire hanım geldi bizi asansöre aldı, asansörde son bir sevdim bebişmi anne karınında. Hayatımın en sevgili iki varlığını anı anda son sevişimdi belki. BU yüzden 7 kat boyunca doya doya sevdim.

Önce eşimi aldılar içeri, ben dışarıda kaldım!

İşte bu hiç planda olmayan, benimde hiç kabul edemeyeceğim bir durumdu. Hani belki giremeyecektim ama bir öpücük veremeden almışlardı karımı, oda beni bekliyordu... o nedenle ya beni alacaklardı-ya doğum olmayacaktı...


Çok net açıklamış olucamki bunu, üstümü nerede değiştirebileceğimi gösterdiler hemen


Üstümüzü giyindik, doktorumuzla doktor odasında çay içerken sohbet bir hayli rahatlattı beni...
Tam rahatladım derken haydi başlayalım demeleri herşeyi eski haline getirdi :)))
İçeri girdiğimde eşimin nabız 150 idi :))) al birini vur birine demeleri bu olsa gerek.



Herşey bir anda başladı...merakımız, gözyaşlarımız, birlikteliğimiz.


yaşadığımız herşey bir rüya
bir heyecan
bir zevk
herşey değişti, anladık ki herşeyi şimdi yaşıyoruz, hiçbirşeyde yaşamamışız.

Dokuz dakikaya bir hayat sığdırdık, 2 kişi hissedilip 3 kişi yaşanan bir hayat.




9 dakikada insan hayatı bu kadar değişebilir...

Yorumlar

Popüler Yayınlar